HADİSLERDE OK VE YAY HADİSLERDE OK VE YAY Türkler'in hayatındaki önemli yeri dolayısıyla, ok ve yay bir sembol değeri kazanmış, İslamiyet'in kabulünden sonra ise, buna bir de dini anlam eklenmiştir. Türkler'in okçuluk alanındaki sürekli başarılarında okçuluğa ve ok ile yaya yüklenen kutsallığın büyük payı vardır. İslam yazarlarının hemen hemen hepsi ok ve yayın ilk defa Hz. Âdem (a.s) tarafından kullanıldığı konusunda rivayetler tekrar etmişlerdir. Ancak elde olan kaynaklar göstermektedir ki; sporlardan ok atmanın, ata binmenin, koşu yapmanın ve güreş etmenin savaş için yararlı olduğunu anlayarak bizzat yapan ve kendisine inananları (ümmetini) bu konuda teşvik eden ilk peygamber şüphesiz ki Hz. Muhammed (s.a.v.)'dir. Hz. Muhammed (s.a.v.) Müslümanları ok atmaya yöneltmek için çok değerli sözler söylemiş, bizzat kendisi de ok atmış ve harplerde en çok ok kullanmıştır. Ok ve yayın dini önemi ile, ok atmanın fazileti ve sevabına dair 40 kadar hadis-i şerif vardır. Peygamber efendimizin (s.a.v.) hadisleri nedeniyle atıcılık “Sünnet-i Peygamberi” diye bilinmiş ve ok atanlar çoğalmıştır. Ok, orduların başlıca silahı olmuş; yetenekli, bilgili, okur-yazar atıcılar yetişmiştir. Ok ile ilgili hadis-i şeriflerinden bazıları: Ukbetübnü Âmin'den rivayet olunan hadis-i şerif: Hz. Peygamber (s.a.v.) minberde şöyle dedi: “Düşmana karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet hazırlığını yapınız. Agâh olunuz ki kuvvet, (ok) atmaktır, agâh olunuz ki kuvvet (ok) atmaktır, agâh olunuz ki kuvvet (ok) atmaktır” Ukbetübnü Âmin'den rivayet olunan bir diğer hadis-i şerif: “Yakında sizler birtakım yerleri fethedeceksiniz. Allah, onların şerrini sizden def eder, sizlerden biriniz okları ile eğlenmekten (oynamaktan) aciz olmasın ki, onu öğrenesiniz.” Sa'd İbni Ebi Vakkas'tan rivayet olunan hadis-i şerif: “Atıcılığı öğreniniz, zira düşmanlarla savaşanlar için gerçekten hayırlıdır.” Ebu Hureyre'den rivayet olunan hadis-i şerif: “Ok atmayı öğreniniz ve ondan yüz çevirmeyiniz, zira iki hedef arasındaki mesafe, cennet bahçelerinden büyük bir bahçedir.” Saidül-Hudri'den rivayet olunan hadis-i şerif: “Atıcılığı ve Kur'an'ı öğreniniz.” Ebu Rafi'den rivayet olunan hadis-i şerif: “Bizim hakkımız gibi çocukların da bizde hakları vardır, ki o hak, ona yazı yazmakla ok atmayı öğretmek ve helal miras bırakmaktır.” Cabir'den rivayet olunan hadis-i şerif: “Çocuklarınıza ok atmayı öğretiniz.” Ebu Kal'aye'den rivayet olunan hadis-i şerif: “Çocuklarınıza atıcılığı ve yüzmeyi öğretiniz.” İbni Ömer radiyallahu anhüma'dan rivayet olunan hadis-i şerif: “Ok atmak, haram olan oyunlardan değildir. Bilakis atıcılık, eğlendiklerinizin en hayırlısıdır.” Abdurrahman bin Avf'dan rivayet edilen hadis-i şerif: “Kim oku atışı ile öğrenir, sonra onu bırakırsa bizden değildir.” İbni Ömer'den rivayet olunan hadis-i şerif: “Ok atarak kişinin eğlenmesi, ne güzeldir. Kim atıcılığı öğrendikten sonra bırakırsa küfran-ı nimet etmiş olur.” Ebu Hureyre'den rivayet olunan hadis-i şerif: “Ok atmak İslam'ın meziyetlerinden bir meziyettir.” Ebud-derda'dan rivayet olunan hadis-i şerif: “Nişan yeri ile hedef arasındaki mesafeyi yürüyen her kimseye, her adımı için bir hasene (sevap) vardır. Ebud-derda'dan rivayet olunan bir diğer hadis-i şerif: “Ridasını (kaftanını) çıkarıp ve iki hedef arasında yürüyen her kimseye, Allah katında her adım için Mü'min Kaab ibni Mürre'den rivayet olunan hadis-i şerif: “Atınız: Allah yolunda oku düşmana ulaşan kimsenin derecesini Allah Cennette yükseltir.” Enes Radiyallahu Anh'dan rivayet olunan hadis-i şerif: “Allah yolunda ok atan kimse hedefe vasıl olsun veya olmasın İsmail (a.s.) evladından dört kişiyi azad etmişçesine sevap kazanır.” Sa'd İbni Ebi Vakkas'tan rivayet olunan hadis-i şerif: (Uhut Savaşı'nda Hz. Peygamber oklarını Sa'd İbni Ebi Vakkas'a verip:) “Allah'ım Sa'd'ın atışını düşmana isabet ettir ve duasını kabul eyle.” diye dua etmiştir. Ebu Hammad'dan rivayet olunan bir hadis-i şerif: “Allah Teala bir ok yüzünden üç kimseyi cennetlik eder: Allah rızası için ok yapan, Allah yolunda onu kullanan ve atan, ok vermek suretiyle yardım eden. Atıcılık ve binicilik öğreniniz. Binicilik öğrenmenizden ziyade atıcılık öğrenmeniz benim hoşuma gider. Bir kimse, (dinin ve yurdun muhafazasına yarar büyük) bir nimet olan atıcılığı öğrenir de onu hiçe sayarak bırakırsa, o, nimeti elden kaçırmış veyahut nankörlük etmiş olur.” Seleme bini el-Ekva'dan rivayet olunan bir hadis-i şerif: (Nebiyyi Muhterem s.a.v. efendimiz, atış müsabakası yapan bir kavmin yanından geçti ve:) Amr b. Abese'den rivayet olunan bir hadis-i şerif: “Bir kimsenin Allah yolunda ok atması, köle azad etmesine muadildir. “Sıkıntısı olan kişi ok ve yay edinse sıkıntısı zail olur.” “Ok atmak nafile ibadetten daha hayırlıdır.” KAYNAKÇA: AYANOĞLU, İsmail Fazıl; Ok Meydanı ve Okçuluk Tarihi, Vakıflar Genel Müdürlüğü Yayınları, 1975 ERZURUMİ, Hüseyin b. Ahmed, Hülasa Okçuluk ve Atıcılık, Haz: H. İbrahim Delice, İstanbul, Kasım 2003 YÜCEL, Ünsal; Türk Okçuluğu, Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları, 1. Baskı, Ankara 1999 KAHRAMAN, Atıf; Osmanlı Devletinde Spor, Kültür Bakanlığı Yayınları, Yayımlar Dairesi Başkanlığı Başvuru Kitapları Dizisi, 1. Baskı, Ankara 1995 |
22237 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |